Bir Almanyalının gözünde yaşayan Efsane
Bir Almanyalının gözünde yaşayan Efsane
Yayın: 07 Mart 2025 - Cuma - Güncelleme: 07.03.2025 20:34:00
Editör -
Administrator
Okuma Süresi: 3 dk.

Kendisine ''gıdıkcı gardiyan Mehmet büyük Türkiye'' denir. Halen 81 yaşındadır.
Ünvanını 60lı ve 70li yıllarda yapmıştır. Cezaevinde görevliyken kimseyi incitmediği ve işkenceye karşı tavrıyla sevilmiştir. Bunu sahip olduğu Hüma-
nizmiyle yapmıştır, ama ona sorsan hümanizmin ne olduğunu ilkokul mezunu olduğu için bilmez.
Tüm mesai arkadaşları mahkumun pişirdiği yemeği yerken o garibanın ekmeğine el uzatmamış, ben nöbet tutayım bahanesiyle, uzak durmuştur. Savcının işkencede ''Mehmet efendi bununla bit bile ölmez, iyice vur'' sözleri karşısında ''ben eli bağlı adam becermem, kolayısa sen vur!'' deyip reddetmiştir.
Döneminin siyasi maphuslarına hep mutluluğu yaşatmıştır. Komunizm suçlamasıyla cezaevinde yatan İlköğretim müfettişi Ankarada onu Fakir Baykurt'la tanıştırmış, dostlukları Almanyada sürmüştür.
Cezaevinde mahkumların ibadet edebilmeleri için gizlice imkan sağlamıştır.
Efsane edindiği haklı nüfusuyla Savcıyı rahatsız etmiş, sürgün edilmiştir. Daha sonra aynı savcı rüşvet yediği için hapsi boylamıştır.
Almanyada çocuklarına ''gittiğiniz yerde iyi intiba bırakın. Sizden sonra oraya gelen Türklere Almanlar iyi davransın'' diyerek yine hümanist damgasını vurabilmiştir.
Gardiyan Mehmet büyük Türkiye, yaşı ilerlediği ve hastalıklarla boğuştuğu ve karısı sapık olduğu için şimdi çoluğun çocuğun maskarası haline getirilerek istismar edilmektedir.
Nurettin Göncü/ Almanya
Admini yorumu:
Bu yazı, Gardiyan Mehmet'in insani değerleri ve erdemli durmasını öne çıkaran dokunaklı bir anlatım. 1960'lı ve 70'li yıllarda, özellikle siyasi mahkumlara yönelik kötü muamelelerin yaygın olduğu bir dönemde, Mehmet'in adalet ve vicdan sahibi bir duruş sergile
Yazıda, onun sadece bir gardiyan olmadığı, aynı zamanda derin bir hümanist olduğu vurgulanıyor. Fakat ironik biçimde, kendisi hümanizmin tanımını bilmese de, bunu fiilen yaşatmış biri olarak anlatılıyor. Fakir Baykurt gibi isimlerle kurduğu dostluk da onun eğitim seviyesiyle değil, insanlık anlayışıyla değer kazandığını gösterir.
Yorumlar (0)