Osman Müftüoğlu yazdı: DNA kaderimiz değildir
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu bugünkü köşesinde 'DNA kaderimiz değildir' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bugünkü “DNA kaderimiz değildir” başlıklı yazısında, “Görünen o ki etrafımda dolaşan sözde ve sahte bilimcilerden uzak kalabilirse bir interdisipliner bilimsel alan olarak Longevity, ayakları yere iyi ve sağlam basan bir ‘YENİ HAYAT MOTTOSU’ haline gelecek. İnşallah yanılmam ve böyle olur. Böyle olabilmesi için de ‘epigenom’ kavramına daha iyi sarılır” diye yazdı.
İŞTE OSMAN MÜFTÜOĞLU'NUN YAZISI:
Son zamanlardan sık gündeme getirdiğim “LONGEVITY” kavramı ya da sözcüğünü önümüzdeki günlerde tekrar tekrar duyacağınız ya da okuyacağınızdan, hatta hayatınızın vazgeçilmezlerinden biri yapacağınızdan hiç kuşkum yok.
Nedeni şu: Görünen o ki etrafımda dolaşan sözde ve sahte bilimcilerden uzak kalabilirse bir interdisipliner bilimsel alan olarak Longevity, ayakları yere iyi ve sağlam basan bir “YENİ HAYAT MOTTOSU” haline gelecek. İnşallah yanılmam ve böyle olur. Böyle olabilmesi için de “epigenom” kavramına daha iyi sarılır. Detaylar için buyurun...
ÖNEMLİ HARVARD’LI DOKTOR SINCLAIR BAKIN NE DİYOR
2000’li yılların başında uzun yaşam genlerinden birini, “sirtüinler”i bulan ve “uzun yaşam-genetik ilişkisi” üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Harvard’lı bilim insanı Dr. David Sinclair’e göre, insan genomunun haritalanmasının tamamlanmasından sonra daha da önemli hale gelen longevity alanını kavrayabilmek için Dr. Sinclair’in “ÇILGIN PİYANİST” kavramını veya “DVD metaforu”na göz atmamız lazım...