Sevilay Yılman'dan Meral Akşener'e karşı tezgah kuruldu iddiası
Yazar Sevilay Yılman, masanın dört ortağının Akşener'i provoke ettiğini savunan Yılman, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun tavrını eleştirerek bazı sorular sordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etmemesiyle sonuçlanan altılı masanın son toplantısına dair ilginç ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor.
Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Akşener'in sert çıkışını "Teyitli bilgi: Masayı Akşener devirmedi!" başlıklı yazısında değerlendirdi.
Yılman, Kılıçdaroğlu'nun adaylığını Akşener'e son dakika dayatıldığını, toplantıda Kılıçdaroğlu'na bile adaylık fikrinin sorulmadığını yazdı.
"Kılıçdaroğlu zaten kazanamayacaktı"
Masadan Akşener'in kalkmadığını kalkması için tahrik edildiğini yazan Yılman, "Bir de Kemal Bey’in adaylığında ısrar edenler, şimdi de kazanamazsa sorumlusu olarak Meral Hanım’ı işaret ediyorlar. Bu da iki yüzlülük! Hayırlı olsun kendisine ama Kemal Bey zaten kazanamayacaktı! Bütün bağımsız, objektif araştırma sonuçları bunu söylüyor." ifadelerini kullandı.
İşte Yılman'ın gözünden büyük krize dönüşen 2 Mart tarihli altılı masa toplantısında yaşananlar:
"Son dakikada Meral Hanım’ın itiraz edemeyeceğini düşünmüşlerdi"
"Meğer Kemal Bey’in adını masaya ısrarla getirmemesinin ve hatta masada bu konunun tartışılmasının defalarca önünü kesmesinin nedeni, bir son dakika golü atma niyetindenmiş.
Çok sinsi bir plan tezgahlandı Meral Hanım'a karşı...
Meğer adayın kim olacağının konuşulmamasının nedeni “Aday yıpratılmasın!” falan filan değil, geri dönülmez bir noktadayken, golü 90’dan çakmak içinmiş!
Korkunç bir art niyet.
Büyük kötülük.
Fakat evde yapılan bu kötülük planı, çarşıda tutmadı.
Planı yapanlar, o son dakikada Meral Hanım’ın itiraz edemeyeceğini düşünmüşlerdi.
Mecburen el vereceğini, vermek durumunda kalacağını hesap etmişlerdi.
Ama olmadı!
Meral Hanım son toplantıda kurgulanan oyunu gördü ve çok güzel bir şekilde de bozdu.
Toplantıda yaşananlar yansıdı kamuoyuna ama ince detaylar var üzerinde tartılışılmayan.
Mesela ben şunu çok merak ediyorum.
Temel Karamollaoğlu'na sorularım var!
Toplantının ev sahibi Sayın Temel Karamollaoğlu, açılış konuşmasında: “Artık isimleri konuşma vakti geldi. Ben önce sözü Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’a vermek istiyorum. Çünkü içimizde kamuoyuna bir isim zikreden sadece Gültekin Bey. Ondan başlayalım” diyor.
Soruyorum Temel Bey’e…
İlk yorumu, görüşü, neden önce en büyük oy oranına sahip ve dahası o masanın kuruluş fikrini ortaya atan partinin lideri Kılıçdaroğlu’ndan almak istemediniz de…
O masada en küçük parti olan Demokrat Parti Genel Başkanınından istediniz.
Lafı hiç uzatmadan Kemal Kılıçdaroğlu’na getirmek için mi?
Gültekin Bey Kemal Bey’in adaylığını istediklerini söyledikten sonra ne yaptınız peki?
“Evet… Biz de Saadet Partisi olarak aynı şeyi düşünüyoruz. Aday Kemal Bey olmalı” dediniz.
Sonra Sayın Davutoğlu’nun, sonrasında da Sayın Babacan’ın fikrini, daha doğrusu onayını aldınız.
(Bu arada CHP Liderine hiç sormadınız bile; “Kemal Bey aday olmak istiyor musunuz?” diye…)
Ve ancak en sonunda Meral Hanım’a döndünüz.
Neden en son ona sordunuz?
Neden ilk değildi?
Ya da neden arada değildi?
Çünkü emrivaki ile şunu yapmaya çalıştınız: “Bakın biz 4 lider Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını istiyoruz. Siz de artık itiraz etmeyin! İmzalayın şu metni ve bitsin artık bu iş!”
Yani değerli okurlarım…
O son toplantıda bir kurgu planlanmıştı ve Meral Hanım da nezaketle, siyasi etikle bağdaşmayan bu kurguyu, oyunu gördü ve daha oracıkta tavrını gösterdi.